OLGU SUNUMU | |
1. | COVID-19 Pnömonisinde Yoğun Bakım Ünitesi Öncesinde Favipiravir'in Etkinliği Effectiveness of Favipiravir prior to Admission to the Intensive Care Unit in COVID-19 Pneumonia Önder Öztürk, Volkan Bağlan, Onur Kaya, Esra Nurlu Temel, Onur Ünal, Veysel Atilla Ayyıldız, Mümtaz Cem Şirin, Fevzıye Burcu Şirin, Gul Ruhsar Yilmaz, Fusun Zeynep Akcam, Münire Çakır, Ahmet Akkayadoi: 10.5505/respircase.2020.09216 Sayfalar 99 - 103 Aralık 2019'da Wuhan şehrinde ortaya çıkmasından bu yana, koronavirüs hastalığı (COVID-19) Çin'e hızla yayıldı. COVID-19 enfeksiyonuna bağlı yüksek oranda hastaneye yatış görülmesine rağmen, spesifik bir tedavi bildirilmemiştir. Bu bağlamda antiviral tedavi seçimi sınırlıdır. Japonya'da influenza için onaylanan Favipiravir, RNA'ya bağımlı RNA polimerazı (RdRP) hedefleyen ilaçlardan biridir. Özellikle orta şiddetteki COVID-19 olgularında ateş, öksürük dispnesi ve oksijen tedavisi veya noninvazif mekanik ventilasyon ihtiyacını önemli ölçüde azalttığı bilinmektedir. Bu yazıda, hastaları yoğun bakım ünitesine kabul etmeden önce klinik durumları kötüleşen ve favipiravir ile takip edilerek iyileşen dört olguyu sunduk. |
2. | Kimura Hastalığı: Lenfomayı Taklit Eden Servikal, Supraklavikular ve Mediastinal Lenfadenopati Kimura Disease: Cervical, Supraclavicular and Mediastinal Lymphadenopathy Mimicking Lymphoma Cenk Balta, Mustafa Kuzucuoğlu, Eren Altundoi: 10.5505/respircase.2020.31932 Sayfalar 104 - 107 Kimura hastallığı nadir izlenen benign kronik inflamatuar bir hastalıktır ve etyolojisi belirsizdir. Tanı koymak oldukça zor ve tanıda doku örneklemesi gereklidir. Eozinofili, artmış serum immunoglobulin E değerleri ve baş ve boyunda subkutan nodüller klasik triadını oluşturmaktadır. Burada, servikal, supraklavikular ve mediastende multiple lenfadenopati ile başvuran 33 yaşında bir hastayı sunduk. Olgumuz lenfoma ön tanısıyla danışıldı. Supraklavikular lenf nodu eksizyonu sonrasında Kimura Hastalığı olarak tanı konuldu. |
3. | Döküm Dumanına ve Uçucu Organik Bileşiklere Maruz Kalım ile İlişkili Olabilecek Pulmoner Kapiller Hemanjiomatozis Olgusu A Case of Pulmonary Capillary Hemangiomatosis in a Worker with Exposure to Foundry Dust and VOCs Ayse Coskun Beyan, Arif Cimrin, Duygu Güreldoi: 10.5505/respircase.2020.70894 Sayfalar 108 - 111 Pulmoner kapiller hemanjiomatozis (PKH) nadir görülen, ilerleyici ve çoğunlukla pulmoner hipertansiyon ile birlikte bulunan akciğerlerin vasküler bir hastalığıdır. Hastalıkla ilişkili mesleksel risk faktörleri ile ilgili araştırma azdır. Aynı işletmeden başvuran 8 olgunun 3 ‘ünde benzer radyolojik bulgulara rastlandı, olguların yalnızca bir tanesi akciğer biopsisini kabul etti. Kırk yaşında erkek olgunun herhangi bir yakınması yoktu. Bilgisayarlı tomografide her iki akciğerde orta derecede peribronşiyal kalınlaşma ve alt bölgelerde mozaik perfüzyon paterni izlendi. Kardiyak değerlendirmede sağ kalp yetmezliği saptanmadı. Akciğer biopsisinde alveolar septada kapiller benzeri vasküler proliferasyon görünümü izlendi. Aynı işletmeden benzer 3 radyolojik bulgu olması ve literatür bulguları eşliğinde mesleksel maruz kalım ile ilişkili PKH olgusu olabileceği düşünüldü. PKH etiyolojisi halen bilinmeyen bir hastalıktır. Mesleki maruziyetler PKH için potansiyel bir risk faktörü olarak bildirilmektedir. Herhangi bir hastalık için bilinen klasik epidemiyolojik özelliklerin karşılanmadığı durumlarda mesleki etiyolojinin değerlendirilmesi unutulmamalıdır. |
4. | Acinetobacter Pnömonisi İlişkili Septik Pulmoner Emboli Septic Pulmonary Embolism Associated with Acinetobacter Pneumonia Emine Afşindoi: 10.5505/respircase.2020.18199 Sayfalar 112 - 116 Septik pulmoner emboli, birincil enfeksiyon kaynağındaki mikroorganizma içeren trombüsün dolaşıma karışması sonucu, pulmoner arterlerde enfarkt ve akciğer parankiminde bilateral multipl nodül ve/veya kaviteye yol açan nadir bir enfektif akciğer hastalığıdır. Olgumuz, 58 yaşında KOAH alevlenme tanısıyla yatırılmış olup, yatışının 4. gününde ateş, öksürük, nefes darlığında artış, akciğer grafisinde bilateral yaygın infiltrasyon gelişmesi üzerine yoğun bakımda invazif mekanik ventilatörde takip edildi. Toraks bilgisayarlı tomografisinde; periferik yerleşimli ve bazıları kaviter olan nodüller, infiltrasyon, maximum 1 cm olan mediastinal lenfadenomegali, bilateral plevral effüzyon ve besleyici damar belirtisi izlendi. Geniş spektrumlu antibiyotik ve antifungal tedaviye yanıt alınamayan hastanın exitusundan sonra trakeal aspirat kültüründe Acinetobacter baumannii / calcoaceticus (antibiyogramındaki antibiyotiklerin tümüne dirençli) üremesi saptandı. Mortalitesi yüksek olan septik pulmoner emboli etyolojisinde gram negatif pnömoni saptanması nadir bildirilmiş olup, bu nedenden dolayı olguyu literatür eşliğinde tartışmayı amaçladık. |
5. | Acil Serviste Point of Care Ultrasound ile Pulmoner Kist Kidatik Tanısı: Olgu Sunumu Diagnosis of Pulmonary Hydatid Cyst with Point of Care Ultrasound in an Emergency Department: A Case Report Nalan Kozaci, Mustafa Avcıdoi: 10.5505/respircase.2020.37132 Sayfalar 117 - 121 Ultrasonografi acil servislerde tanısal ve invazif amaçlar için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yazıda, point-of-care-ultrasonography incelemesi ile akciğer parankiminde kist hidatik ve pnömoni tanısı konulan edinilmiş immün yetersizlik sendromlu bir olguyu sunuyoruz. |
6. | İnşaat Demiri ile Torakoabdominal Yaralanma: Olgu Sunumu Thoracoabdominal Rebar Injury: A Case Report Tolga Semerkantdoi: 10.5505/respircase.2020.32154 Sayfalar 122 - 124 Penentran yaralanma sonrası yabancı cismin çıkarılması önemli bir problemdir. Otuz iki yaşında erkek hastanın inşaat demiri üzerine düşme sonrası demir parçası sol umlikusun lateralinden girip skapula arkasından çıkmıştı. Fizik muayene ve gerekli radyolojik tetikler yapıldıktan sonra hasta ameliyata alındı. Demir çubuğun konumundan dolayı fizik muayene, radyolojik tetkikler, entübasyon ve ameliyat, hafif sol lateral dekübit pozisyonda yapılarak demir parçası çıkarıldı. Sonuç olarak, bu tür olgular az görülmekle birlikte; acil ve cerrahi ekibin koordineli olarak çalışması çok önemlidir. |
7. | Sleeve Lobektomi ile Tedavi Edilen Nadir Bir Pulmoner Fibrosarkom Olgusu A Rare Case of Pulmonary Fibrosarcoma Treated by Sleeve Lobectomy Demet Turan, Mehmet Akif Ozgul, Levent Cansever, Mehmet Ali Bedirhandoi: 10.5505/respircase.2020.04127 Sayfalar 125 - 128 Yirmi sekiz yaşında erkek hasta, acil servise hemoptizi şikayetiyle müracaat etti. Solunum sistemi muayensinde solda solunum sesleri azalmıştı ve tomografide alt lobda tıkayıcı polipoid bir lezyon ve distalinde atelektazi vardı. Bronkoskopide sol ana bronşa taşan polipoid lezyon görüldü. Lezyonun görünen kısmından snare ile biyopsi alındı ve cryo ile hemostaz sağlandı. Patolojisi fibrosarkom gelen hastaya sleeve sol alt lobektomi uygulandı. Lenf nodları ve cerrahi sınırlar negatif bulundu. Hastaya kemo/radyoterpi tedavi uygulanmadı. Primer pulmoner fibrosarkomların polipoid olarak büyümesi nadir görülmektedir. Bu hastalarda tercih edilen tedavi şekli cerrahi eksizyondur. |
8. | Kostada Soliter Langerhans Hücreli Histiositozis Solitary Langerhans Cell Histiocytosis of the Rib Demet Yaldız, Mehmet Sadık Yaldız, Peyker Temiz, Cihan Göktandoi: 10.5505/respircase.2020.79058 Sayfalar 129 - 131 İzole kosta tutulumu, Langerhans hücreli histiyositozisin (LCH) en nadir tutulum bölgelerinden biridir. Biz burada, tek yakınması sol 7. kostanın posterolateral bölgesinde soliter osteolitik lezyona bağlı ağrı olan, 29 yaşında bir kadın olguyu sunuyoruz. Hastada 7. kosta, tanı ve tedavi amaçlı rezeke edildi. Histopatolojik bulgular LCH ile uyumlu bulundu. |
9. | Timik Kistin Eşlik Ettiği Trakeobronkopati Osteokondroplastika Olgusunda Cerrahi Tedavi Surgical Treatment of a Case of Tracheobronchopathia Osteochondroplastica with a Thymic Cyst Kenan Can Ceylan, Hüseyin Mestan, Şeyda Örs Kayadoi: 10.5505/respircase.2020.47568 Sayfalar 132 - 135 Trakeabronkopatia osteokondroplastika nadir görülen, trakea ve bronş lümenine doğru çıkıntı yapan çok sayıda osseöz ve kartilajönez nodüller ile karakterize benign bir hastalıktır. Etyolojisi belli değildir. Yetmiş beş yaşında kadın hastaya bir yıldır devam eden dispne ve öksürük şikayeti nedeni ile çekilen toraks bilgisayarlı tomografide trakea ve anterior mediastende kitle saptandı. Bronkoskopide trakeada yaklaşık 4-5 kıkırdak halka kadar ilerleyen, lümeni % 70’ ye yakın daraltan kitle lezyonu görüldü. Distalinde karinaya yaklaşık 2 kıkırdak halka mesafe yerleşimliydi. Hastaya sağ torakotomi ile trakeal sleeve rezeksiyon ile uç uca anastomoz ve timektomi operasyonu uygulandı. Histopatolojik incelemelerin sonucu trakeabronkopatia osteokondroplastika ve timik kist ile uyumlu olarak değerlendirildi. Postoperatif dönemde kompikasyon gelişmedi. Olgu trakeabronkopatia osteokondroplastika ve timik kist birlikteliği çok nadir görüldüğü için sunulmuştur. |
10. | Marfan Sendromu: Olgu Sunumu Marfan Syndrome: A Case Report Mediha Gönenç Ortaköylü, Tuğçe Özen, Belma Akbaba Bağcı, Esma Seda Akalın Karacadoi: 10.5505/respircase.2020.88609 Sayfalar 136 - 142 Marfan sendromu (MFS), otozomal dominant geçişli başlıca kardiyovasküler, oküler, kas-iskelet ve sinir sistemlerini etkileyen bir bağ dokusu bozukluğudur. MFS’lu olguların %66-91’inde 15. kromozomdaki fibrillin -1 (FBN1 ) gen mutasyonu saptanmış olmakla beraber, olguların %27’si yeni mutasyonlardan kaynaklanır. Yetişkinlerde klinik tanı Ghent kriterlerine göre yapılmalıdır. Erken tanı, aortu koruyucu medikal ve cerrahi tedaviler ve düzenli takip ciddi komplikasyonların önlenmesine veya geciktirilmesine yardım eder. Otuz yaşında pürülan kanlı balgam, ateş ve terleme şikayetleri olan Marfan sendromu tanısı koyduğumuz olgumuzu sunduk. |
11. | Yazar İndeksi Author Index Sayfalar 143 - 144 Makale Özeti | |
12. | Hakem İndeksi Reviewer Index Sayfa 145 Makale Özeti | |